Vali Şerif Yılmaz, Hanımefendi Hilal Yılmaz ile birlikte Cumhuriyet Meydanında düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingine katıldı.

15 Temmuzda başlayan Demokrasi nöbetinin son günü dolayısıyla Burdur İl Merkezinde, tüm İlçelerin de katılımıyla düzenlenen programlar kapsamında ilk olarak saat 16:30'da Köprübaşında toplanan vatandaşlar, Vali Yılmaz, beraberinde Hanımefendi Hilal Yılmaz ve protokol ile birlikte Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Mehter Takımı eşliğinde Cumhuriyet Meydanına kadar Demokrasi Yürüyüşüne katıldılar.

Yürüyüşün sonunda Cumhuriyet Meydanında düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kur'an- Kerim tilavetinin ardından İl Müftüsü Hıdır Bayrak tarafından 15 Temmuz Şehitleri ve tüm şehitlerimiz için dua okundu.

Programın devamında Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur Milletvekilleri Mehmet Göker, Bayram Özçelik, Reşat Petek ve Vali Şerif Yılmaz tarafından protokol konuşmaları gerçekleşti.

Vali Şerif Yılmaz konuşmasına başlamadan; 15 Temmuz gecesi ilk kurşunu atarak darbe girişiminde bulunan hain Tuğgeneral Semih Terzi'yi alnından vuran ve sonrasında Şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir'in Burdur'da yaşayan kız kardeşi Elif Serin ve Özel Harekat Daire Başkanlığının gölbaşındaki kampüsüne düzenlenen saldırıda şehit olan Burdurlu Özel Harekat Polis Memuru Akif Altay'ın annesi Fadime Altay ve eşi Gülsüm Altay'a Vali Yılmaz tarafından Ay Yıldızlı Türk Bayrağımız takdim edildi.

Bayrak Takdiminin ardından Vali Yılmaz burada yaptığı konuşmada;

Burdur merkezden ve ilcelerinden gelen vatandaşlara seslenerek, Demokrasi ve Şehitler Mitingine hoşgeldiniz dedi. Bu ülkenin vatan toprağı olması şehitlerimizin sayesinde, bugün taşıdığımız bu bayrağın rengi şehitlerimizin kanıdır. Bu topraklara geldiğimiz 1071'den bugüne bu vatan uğruna canlarını feda eden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet dileyen Vali Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü. "Hepsine minnet ve şükranlarımızı ifade ediyorum. Bu vesile ile biraz önce canlarını uğruna feda ettikleri bayrağımızı şehitlerimizin ailelerine takdim ettik. Sadece Burdur'da yaşayan aile efradına verebildik. Bunun yanında gözünü kırpmadan hayatını feda eden aziz şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Geride kalan ailelerine, milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yine yaralanan gazilerimiz var. Gazilerimize de acil şifalar diliyorum.

15 TEMMUZ'UN HASAN TAHSİN'İ BAŞÇAVUŞUMUZ ÖMER HALİSDEMİR'DİR

Hani hepimiz biliriz Hasan Tahsin ilk kurşunu sıkan. Bana göre olayın olduğu andan itibaren düşündüğüm 15 Temmuz'un Hasan Tahsin'i Başçavuşumuz Ömer Halisdemir'dir. Kendisine bu milletin şükranlarını ifade ediyorum. Ruhu şad olsun. Yine yıllarca terörle mücadele için doğuda ve güney doğuda özellikle gece gündüz demeden bu hain teröristler ile çarpışan ve sonunda içimizdeki hainler ile çarpışarak şehit olan Akif Altay kardeşimi de Allah'tan Rahmet, ailelerimize, tüm yakınlarına ve Burdur'umuza sabırlar diliyorum.

BURDURLU HEMŞEHRİLERİME DİK DURUŞLARINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYOR ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM

Değerli hemşehrilerim, 1071 den bugüne Bu ülkeden bizi kovmak, bu topraklardan bizi tekrar geri göndermek isteyenler var. Bunlar hiç bir zaman eksik olmadı. Bundan sonrada olmayacak. Ama çok şükür ecdadımız bunlara gerekli cevabı verdiyse o haçlı ordularını bu toprakları dar ettiyse bugün Osmanlının evlatları yine bu hainlere bu haçlı seferine, bu Bizans nesline bu toprakları yar etmedi etmeyecek. Bu toprakları vermeyecek. Gerekiyorsa canını da verecektir. 15 Temmuz gecesi dik duran ve ayağa kalkan Burdurlu hemşehrilerim, o günden bu güne bu Cumhuriyet Meydanında ilçelerimizdeki meydanlarda köylerimizde kentimizde, her tarafta bu darbe girişiminin karşısında olduğunu çok açık ve net bir şekilde ifade etti. Ben Burdurlu hemşehrilerime gerçekten bu dik duruşlarından dolayı teşekkür ediyorum şükranlarımı sunuyorum.

MİLLİTEMİZ, BUNLARIN YAPMIŞ OLDUKLARI HAİNLİKLERİ YUNANIN YAPMADIĞINI ÇOK İYİ GÖRDÜ

Mesele İstiklalimiz ve İstikbalimiz olunca hiç bir siyasi parti gözetmeksizin kadın erkek, yaşlı genç demeksizin hep beraber tek bir nefes, tek bir ses haline geldik ve çok şükür bu belayı üzerimizden def ettik. Bu sizlerin duruşuyla beraber Türkiye'de bugün biraz sonra izleyeceğimiz, takip edeceğimiz, İstanbul Yenikapı'da Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız, Başbakanımız, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin de konuşmalar yapacağı ve hepinizin özlediği bu birlik ve beraberlik tablosunu hep beraber yaşadık bundan sonrada yaşamaya devam edeceğiz. Bizim bu ülke topraklarını hiç bir kimseye verme niyetimiz yok. İçimize soktukları o hainleri asker üniformasını giymiş o şerefsizleri bu millet çok iyi gördü. Bunların yapmış oldukları hainlikleri Yunanın yapmadığını çok iyi gördü. İlk günden beri söyledim. Bunlar çapulcu, devletimiz bunların hadlerini bildirecek iradesi var ve buna destek veren milleti var dedik. Çok şükür hepsi cevabını aldı. Yine bunlar Yunanlıların dahi yapmadığını birinci Meclisimizi, biliyorsunuz Polatlı'ya kadar geldi, ama bombalayamadılar. Ama bu hain ve şerefsizler ilk bombaladıkları yer sizlerin iradesinin temsil edildiği, bu milletin yönetildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi oldu. Bu hainleri 30 yıldan beri ülkemizin başına bela eden aynı odakların, bela ettikleri PKK terör örgütü ile yiğitçe mücadele eden, gece gündüz demeden canını feda etmeye hazır olan polis teşkilatımızı özellikle de Özel Harekat Polislerimizi hedef aldılar. Yine Ankara'nın Emniyet Müdürlüğü'nü hedef aldılar. Yine ne hazindir ki Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığının Makamını bombalamaya çalıştılar, bombalar attılar.

ONLARIN ADINA BURADA KÖPEKLİK YAPTIKLARI İÇİN, KÖPEĞİN SAHİBİ BURAYA GELMEZ

Bu hainlere dur demek için bir emir ile sokağa dökülen o aziz milletin üzerine, İsrail'in, Filistinli Müslümanların üzerilerine bomba yağdırdıkları gibi, kurşun sıktıkları gibi, ne gariptir ki bunu Müslümanız diyenler yaptılar Elinde bayrağı kalbinde imanından başka bir şeyi olmayan insanlarımıza bomba yağdırdılar kurşun sıktılar. İsrail'den senin hiç bir farkın yok. Çünkü sen onun adına taşeronluk yapıyorsun. Onun arkasında bulunan ülkeler adına taşeronluk yapıyorsun. Onun içindir ki, geçen Sayın Cumhurbaşkanımızda ifade etti. Avrupa'dan hiç bir ülke gelmedi dedi. Geçen gün de söylemiştim gelmezler. Çünkü onların adına burada köpeklik yaptıkları için bu köpeklerin sahibleri buraya gelmez.

PKK PAÇAVRASINA KURŞUN SIKAMAYANLAR, BENİM TÜRK BAYRAĞIMA, BENİM MİLLETİME KURŞUN SIKTI

Siz Burdurlu hemşehrilerimden istediğim şudur; bunlara köpeklik yapanlar ile selamınızı kesiniz. Bunlara köpeklik yapanlar ile ticaret ve alışveriş yapmayınız. Çünkü yaptığınız her alışveriş benim Müslüman kardeşime, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıma bomba olarak dönüyor. Benim kardeşime kurşun olarak döndü. Bunların yetiştirdikleri bunları yaptılar. Çünkü biz o bombaları, biz o kurşunları bunlara doğuda ve güney doğuda özellikle orta doğunun yeniden şekillenmesi aşamasında PKK terör örgütü ve onun arkasındakilere kullansınlar diye emanet ettik. Ne gariptir ki oraya kullanmayan o şerefsizler, PKK paçavrasına kurşun sıkamayanlar, benim Türk Bayrağıma, benim milletime kurşun sıktı. Onun için bunlar ile beraber olanların içimizde yeri yok. Zaten biliyorsunuz. Büyük bir kısmı kaçmaya başladı. Sahiplerinin yanlarına kaçmaya başladılar. Bizim tek sığındığımız yer vardır. O da Allah'dır. Allah'tan başka sığınacak bir yerimiz yok. Türkiye'de yaşayan bütün Müslümanların, bütün vatandaşlarımızın sığınacak yeri yok. Ama onların sığındıkları yerleri hepiniz çok iyi net görüyorsunuz. Hiç biri Müslüman ülkelere kaçmadılar. Yıllarca bizim aleyhimize uğraşan, bizim aleyhimize Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine her türlü entrikaları yapan ülkelere gittiler. Nasıl PKK terör örgütünün gittiği yerler nereleriyse bunlarda aynı inlere gittiler. Ama çok şükür hiç kimse endişe etmesin bunların da inine gireceğiz, PKK terör örgütününde inine gireceğiz, her türlü teröristlerin inine girip onları tek tek çıkarıp. Bu milletin önüne, adaletin önüne, hukukun önüne çıkaracağız. Bu bağlamda sizlere zaman zaman bilgilendirme yaptım. Bu güne kadar ilimizle ilgili açıklamalar yapmıştım. Bugünde tekrar ifade ediyorum. Kamuda çalışan 480 personeli bu örgütle bağlantılı, irtibatlı olması gerekçesiyle açığa aldık. Soruşturmalar devam ediyor. Soruşturmalar sonunda bunlar kesinleşirse devletle irtibatlarını keseceğiz. Ne bok yerlerse yesinler diyeceğiz. Benim şehidimin kanı yerde yatarken, bu hainin çocuğunu ben düşünmek zorunda değilim. Benim şehidimin anası ağlarken, onun anasının ağlamasını ben hiç düşünmem onun içinde devlet gerekli cezayı ve yaptırımı, hem cezai olarak, hemde idari olarak da hiç kimsenin endişesi olmasın çok net bir şekilde uygulanacaktır. Burdur'da da bunu uygulayacak olan bizleriz. Çok şükür gözümüzü kırpmadan da bunu yerine getiriyoruz. Ben bütün Burdurlu hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Şuan itibariyle 18 adet gözaltında bulunan, bunlara destek verdikleri gerekçesiyle adli mercilerimizce göz altında tutulan kişi var. Yine 15 Temmuzdan bugüne kadar kamu ve sivilde toplam 77 kişi gözaltına alındı ve mahkeme tarafından tutuklama kararı verildi. Şuanda ceza evinde gerekli hesabı yavaş yavaş ve tek tek vermeye başladılar. Ben ilk günde söylemiştim. Burdurlu hemşehrilerim gerçekten örnek bir davranış gösterdi. Bütün siyasi partilerimiz, bütün sivil toplum örgütlerimiz, içimize gelseler de o bir kaç münafık dışında tüm Burdurlu hemşehrilerimiz tek yumruk oldu, tek ses oldu, tek nefes oldu, hep beraber buradan bu hainlere geçit vermeyeceğimizi haykırdık. Haykıran tüm hemşehrilerime canı gönülden teşekkür ediyorum.

TÜM HEMŞEHRİLERİMİ YARDIM KAMPANYASINA DAVET EDİYORUM

Değerli hemşehrilerim bu gün belki yeri değil ama, bildiğiniz gibi Başbakanlığımız tarafından yardım kampanyası başlatıldı. Yardım kampanyası çerçevesinde şehit ailelerimize, gazilerimize özel bir hesapta para toplanıp bu hiç bir zaman bedel değildir. Ama bizim duygularımızın minnetimizin bir ifadesidir. Onların yanında olduğumuzun göstergesidir. Çünkü biz şehitlerimizin geri bıraktığı ailelerinin yanındayız. Gazilerimizle beraberiz. Bunu göstermekte hepimizin boynunun borcudur. O nedenle sizlerden ricam, Ziraat Bankasında, Vakıfbank'ta, Halkbank'ta açılan hesaplar var. Bunun dışında da cep telefonlarınızdan 1507'ye 15 TEMMUZ yazmak suretiyle de mesaj attığınız takdirde 5 TL yardım yapma imkanınız var. Tüm hemşehrilerimi yardım yapma kampanyasına canı gönülden, zorla değil, nasıl namaz kılıyorsak, nasıl sadaka veriyorsak, aynı şekilde aynı hissiyatla sahip çıkılmasını istiyorum. Çünkü bu millet bugün burada bu töreni yapıyorsak, bu gün burada bir arada bulunabiliyorsak, bu gün burada ezan okunuyor ise bu gün burada bayraklarımız dikse şehitlerimizin sayesinde. Çünkü 15 Temmuz günü ülkeyi işgal etmeye çalışan o hainler ülkeye kimin adına kimler ile yöneteceklerini hala ifade etmediler. Bu ülkeyi birilerine peşkeş çekmeye, birilerine bu ülkeyi kullandırtmaya çalıştılar. Çünkü orta doğuda yeni çizilen harita da Türkiye'nin güçlü ve kuvvetli olmaması lazım. Türkiye'nin bazı bölgelerini bazı yerlere vermek gerekiyor. Ağa babaları onu söylüyor. Onlar adına o hareketi yapan şerefsizler cevaplarını aldılar çok şükür. Bu ülke 780 bin metrekaresiyle beraber 79 milyonuyla tek vücut parçalanmaz, bölünmez birlik ve beraberliğini gösterdi. Göstermeye de devam edecek. Bundan sonra inşallah bu birlik ve beraberliğimizi aynı duyarlılıkla gerçekleştirdiğimiz takdirde öncelikle Burdur'umuzun ondan sonrada ülkemizin dünya devletleri içerisinde hak ettiği yeri alması gerekiyor. Çünkü biraz zayıfladığımız anda neleri yapacaklarını çok daha net gördük. Onun için buradan tekrar sesleniyorum. Burdur'umuz da bir şeyler yapmaya çalışırken sen ben ayrımı gözetimi yapmaksızın, farklı düşüncelerimiz, farklı siyasi görüşlerimiz, farklı siyasi partilerde görev almış olabilirsiniz. Ama netice Burdur ise Burdur'la ilgili yapacak bir şey var ise aynı duyarlılık, birlik ve beraberliği hep beraber gösterelim diyorum. Ayrıca tekrar 15 Temmuz sürecinden itibaren bugüne kadar Tüm Burdurlu hemşehrilerimin bu dik duruşundan dolayı tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Allah bizlere tekrar böyle günleri yaşatmasın diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Protokol konuşmalarının ardından Vali Yılmaz ve protokol üyeleri İstanbul yeni kapıda düzenlenen mitingi Cumhuriyet Meydanındaki dev ekrandan takip ettiler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoganın konuşmasını tamamlamasının ardından Vali Yılmaz beraberinde protokol üyeleri ve Siyasi Parti İl Başkanları ile birlikte Demokrasi ve Şehitler Mitingine katılan vatandaşları selamlamaları sonrası program sona erdi. Vali Yılmaz burada tekrar vatandaşlara seslenerek katılımlarından dolayı canı gönülden teşekkür ediyorum dedi.

Demokrasi ve Şehitler Mitingine Vali Yılmaz'ın beraberinde Milletvekilleri Bayram Özçelik, Reşat Petek, Mehmet Göker, Garnizon Komutanı P. Albay Hakan Tutucu, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Baro Başkanı Ramazan Gedik, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı J. Albay Tayfun Dündar, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, İl Genel Meclisi Başkanı Muzaffer Bağcı, İlçe Belediye Başkanları, Siyasi Parti İl Başkanları, Oda ve Sivil Toplum Kurluşlarının Başkanları, Şehit Aileleri, Gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.