Vali Hasan Şıldak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensupları ile bir araya geldi.
İl merkezi ve ilçelerden kahvaltıya iştirak eden basın mensuplarına katılımları dolayısıyla teşekkür eden Vali Hasan Şıldak, mesai arkadaşlığı yaptığımız özveri ile mesleğini icra etmeye çalışan basın ailesinin "Çalışan Gazeteciler Gününü” kutladığını ifade etti.
Yapılan Kahvaltının ardından ilk olarak Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel bir konuşma yaptı. Tuncel yaptığı konuşmada düzenlediği kahvaltı dolayısıyla Vali Şıldak’a teşekkür ederek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün basın mensupları açısından önemine değindi ve tarihi hakkında bilgi verdi.
Aynı zamanda 10 Ocak tarihinin “İdareciler Günü” olduğuna dikkat çeken Tuncel, Vali Şıldak’ın gününü de kutlayarak, Burdur’da göreve başladığı ilk gün Valilik makamında çekilen fotoğrafı ve bugüne kadar İlimizde çalıştığı süre içerisindeki programlarından karelerin yer aldığı bir tablo hediye etti.
Vali Hasan Şıldak Tuncel’e nezaketleri dolayısıyla teşekkür ederek, Burdur basınının “Çalışan Gazeteciler Gününü” kutladı. Konuşmasına 2018 yılı değerlendirmesi yaparak devam eden Vali Şıldak, 2019 yılı hedefleri ve beklentilerini de içeren bir konuşma yaptı.
BÜTÜN ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMIZ İLE BİRLİKTE HUZURLU, HOŞ GÖRÜ ORTAMI İÇERİSİNDE, DAYANIŞMA İÇERİSİNDE İŞLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ, BUNDA SİZLERİN DE BÜYÜK PAYI VAR.
Vali Hasan Şıldak yaptığı konuşmada; “ Bugün sizler için önemli olduğu kadar bizler içinde önemli bir gün. Öncelikle “Çalışan Gazeteciler Gününüzü” tebrik ediyorum. Sağlık içinde, çalışma barışı ve huzur içinde nice 10 Ocakları hep birlikte yaşayalım. Ben bu davetimize katılan bütün basın mensubu, gazeteci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu vesile ile 2018 yılının da genel bir değerlendirmesini yapmak isterim sizlerle birlikte olmuşken, hem de 2019 yılına adım attık, hem de benim ildeki görev sürem neredeyse 8 ayı doldurmak üzereyiz, iyi bir süre. Bu kapsamda samimiyetle ifade etmek isterim ki eğer insan uyandığında, bugün niye uyandım, tüh diyorsa, kötü başlıyorsa güne bir huzursuzluk vardır, bir mutsuzluk vardır. İnanın Burdur’da görev yaptığım süre zarfında bir gün daha bu duyguyu yaşamadım. İş heyecanı ile mutlu ve huzurlu bir atmosfer içerisinde işimize geldik, işimize sarıldık, tüm çalışma arkadaşlarımız ile birlikte huzurlu, hoş görü ortamı içerisinde, dayanışma içerisinde işlerimizi sürdürüyoruz, bunda sizlerin de büyük payı var. Gerçekten ben ilimizde görev yapan siz değerli basın mensuplarımıza her birinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Öyle bir şey ki algı bazen olgunun önüne geçebiliyor çağımızda. Bizimle ilgili olan iyi olan, pozitif olan ne varsa burada sizin payınız çok büyük. Tekrar teşekkür ediyorum, bizi doğru bir şekilde yansıtma, doğru bir şekilde aktarma konusunda gösterdiğiniz özen, yaptığınız anlayışlı pozitif yaklaşımlar için hakikaten müteşekkirim. Bunun ötesinde basınımızın şöyle bir fonksiyonu da var. Bize dönüşleri sağlıyorsunuz, yaptığınız haberlerle, yorumlarla, değerlendirmelerle uygulamalarımızın, faaliyetlerimizin dönüşlerini de sizin sayenizde almak bize büyük katkı ve destek sağlıyor. Bu açıdan da teşekkür ediyorum.
BENİM MİSYONUM BURDUR’DA HİZMET YARIŞININ, HİZMET SEKTÖRÜNÜN KAMU YATIRIMLARININ EN İYİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAKTIR.
Ülkemizde malum 2018 yılı kritik bir yıldı. Çünkü bir sistem değişikliği yaşandı. Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçildi. 2019 bu açıdan çok önemli. Artık bu sistemin oturduğu ve bütün bakanlıkların yapılanmalarını tamamladığı uygulamalarına başladığı ve sistemin yansımalarının illerimizde, ilçelerimizde ve taşrada da hissedilmeye başlandığı, somut uygulamalarının görülmeye başlanacağı bir yıl olacak. 2019 bu açıdan çok önemli ve bizimde gerçekten bütün çalışma ekibimizle, bu ekibi ben hep geniş tutuyorum, çalışma ekibim sadece Valilikteki bürolardan birimlerden ibaret değil. Burdur’da aslında İlçelerden tutun, bütün kamu kurum ve kuruluşları, bütün meslek odaları, bütün sivil toplum kuruluşlarını ben sizlerde dahil ekibim olarak tanımlıyorum. Bunun içinde bize destek veren siyaset gurubu da var, sivil toplum da var. Çünkü Burdur’da bu dayanışmaya, birlikte hareket etme anlayışına çok ihtiyaç var. Göreve başladığımda da bunu gördüm. Her idarecinin, her görevde bulunan kişinin misyonu olmalı diye düşünüyorum. Burada da yaptığımız gözlemler ve ileriye yönelik öngörüleri bir araya getirdiğimiz de benim buradaki misyonumun Burdur’da huzurlu ve hoşgörülü, birlik içerisinde, dayanışma içerisinde çalışma ortamını tesis etmek. Buradaki bazı olumsuzlukları, tıkanmışlıkları önlemek. İldeki bütün gücün tek bir kanaldan akarak Burdur’da hizmet yarışının, hizmet sektörünün kamu yatırımlarının en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır. Ben kendime böyle bir misyon edindim. Bunun için, daha güçlü bir Burdur için bu mana da 2019 yılının da aslında bir atılım yılı olacağını düşünüyorum. Bunun için bütün faktörler lehimizde. İldeki anlayış, şöyle ifade edelim kamu kuruluşlarımız arasında da müthiş bir uyum ve koordinasyon sağladık. Ben geldiğim günden beri işin mutfağına da girmeyi seviyorum açık söyleyeyim. Her birimimizle, her kurumumuzla bire bir, uzman düzeyinde, memur düzeyinde çalışmalar yaparak, toplantılar yaparak bunu sağladığımızı düşünüyoruz. Yatırımların çok iyi takip edilip, bazı tıkanmış mevzuların çok hızlı bir şekilde açılması, ama bunu yaparken de iş birliği, karşılıklı hoşgörü ve saygı çerçevesinde. Çünkü artık biliyorsunuz insanları ürküterek, zorlayarak bir iş yaptırmak dönemi bitmiştir. Benimsetme, saygı duymanın ötesinde sevdirerek, inandırarak gerçekleştirme, motive etme, moral verme bunları sağlamaya çalışıyoruz. Bununda belli bir aşamaya geldiğini ve bu güç birliğinin kamuda yeterince oluştuğunu düşünüyoruz.
BİR COĞRAFYADA GELİŞME OLACAKSA, BUNUN SADECE DEVLET UNSULARI İLE KAMU YATIRIMLARI İLE SAĞLANMASI MÜMKÜN DEĞİL.
2019 yılında beklentimiz ilimizdeki meslek odalarının, sivil toplumun bu birlikteliği daha fazla destek vermesi, bilhassa sermaye gücünün iş insanlarımızın, ilimize yönelik daha ciddi, daha kalıcı yatırımlara öncelik etmesidir. Biz burada öncelik, önderlik etmeye hazırız. İlimizde inanıyoruz ki şuan devam eden yatırımlarla birlikte hizmet açıkları kapanmış olacak kısa bir süre içerisinde. Bir yerleşim yerinde, bir Coğrafyada gelişme olacaksa, bunun sadece devlet unsuları ile kamu yatırımları ile sağlanması mümkün değil. Buna yerel destekler lazım. Bu destekler İldeki potansiyelin harekete geçmesi, dinamizmin oluşması açısından Burdur’da buna ihtiyaç var. Ben bu çağrımı geçen Cuma günü Üniversitemizde yaptığımız İl Gelişim Planının kapanış çalıştayında da dile getirdim. Bu el birliği yapma, güç birliği oluşturma konusunu önümüzdeki günlerde de tekrarlamayı ve ısrarla arkasından yürümeyi sürdüreceğim. İlimiz hakikaten, hayvancılık, tarım alanında, madencilik alanında ve turizm potansiyeli yönünden son derece güçlü kapasiteye sahip. Bunu açığa çıkarmak, bunu yürüyen işleyen bir mekanizmaya dönüştürmek bizim elimizde. Burada yaşayan insanların elinde. Biz bunları harekete geçirme konusunda sürekli teşvik edici ve öncülük edici rolümüzü kuvvetli bir şekilde sürdüreceğiz.
UYUMLU, KOORDİNASYON İÇİNDE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE İŞLERİ TAKİP EDEREK, BUGÜNÜN İŞİNİ ASLA YARINA BIRAKMADAN, HIZLI VE VATANDAŞ ODAKLI BİR YÖNETİM MODELİ UYGULAMAYA ÇALIŞIYORUZ.
Yine bildiğiniz gibi yönetimde de Valilik olarak herkesi kucaklayan, açık, şeffaf, en önemlisi de ulaşılabilir bir modeli uygulamaya çalışıyorum. Bütün kaymakamlarımıza, bütün kurumlarımıza da talimatımız bu yönde, onlardan ricamız bu yönde. Uyumlu, koordinasyon içinde iş birliği içinde işleri takip ederek, bugünün işini asla yarına bırakmadan, hızlı ve vatandaş odaklı bir yönetim modeli uygulamaya çalışıyoruz. Bizden insanlarımızı beklentisi de bu. İnsanlarımız bizden başka bir şey beklemiyor. İşleri muhakkak sonuçlansın, olumlu olarak sonuçlansın diye de bir beklentileri yok. Bazı hususların mevzuata göre ya da fiili duruma göre yapılamazlığı kuşkusuz mümkün. Bunları yaşıyoruz ama insanlara kapıları açık tutma ve her an her yöneticinin ilimizde ulaşılabilir olmasına çok önem veriyorum. Yine yatırımların takibi, bunların koordinasyon içinde sürdürülmesi noktasında son derece mesafe aldık. Halkla buluşmalar, Salı günleri yaptığımız uygulamalar da açıkça ifade ediyorum yine bize çok güç katıyor. Ben şahsen kendim hiçbir şekilde kamu kurumlarının akışı içinde o mekanizma içinde alamayacağım bilgileri o toplantılarda, halkla birebir yaptığım toplantılarda alıyorum ve çok hızlı bir şekilde bu vesile ile müdahale etme şansı buluyorum. Üstelik ili çok yakından tanımış oluyoruz. Açık kapı uygulamamız çok başarılı bir şekilde devam ediyor ve gerçekten açık kapı uygulamasını halk buluşmaları ile birleştirdiğimizde de o sloganda olduğu gibi uygulama milletin kapısı olarak görülmeye başlandı. Mesela arkadaşlarımız bu haftalık giderek azalır demişlerdi. Görüyoruz ki istikrarlı bir şekilde her hafta 40 civarında başvuru alıyoruz biz. Bu son derece memnuniyet verici. Yine altını özellikle kalın bir şekilde çizmek istiyorum. Her kesime, her kese kucak açmaya ve aynı mesafede durmaya, bütün vatandaşlarımıza kucaklamaya dikkat ediyoruz.
Bazı öncelikli uygulamalarımız var. Bilhassa İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun bize bire bir verdiği talimatlar doğrultusunda ilimizde, diğer illerde de olduğu gibi uyuşturucu ile mücadele konusuna, trafik kazalarının azaltılması konusuna ve FETÖ ile mücadele konusuna ayrıca önem gösteriyoruz. Bunlar aynı zamanda devletimizin de öncelikleri ve kırmızı çizgileri. Yine Sosyal hizmetler alanında, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüzün çalışmaları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımızın çalışmalarını da büyük bir itina ile insanlarımıza adaletli bir şekilde ve toplumumuzun dez avantajlı kesimlerini en iyi, kapsayıcı şekilde bu hizmetleri de sürdürüyoruz.
İLİMİZDE İNŞALLAH YİNE BİR MİLLET BAHÇESİ UYGULAMASINI DA HAYATA GEÇİRMEYİ PLANLIYORUZ.
Somut olarak ilimizde yürütülen hizmetler konusunda da biliyorsunuz uzun bir süredir Burdur’un gündeminde olan ve yarım kalmış bir inşaat vaziyetinde olan ve hatta bir ara metruk bir binaya dönüşmüş olan Kültür Merkezimizin ihalesini İl Özel İdaresi olarak 8 Şubat 2019 tarihinde gerçekleştiriyoruz. Burası Mart ayı içerisinde hızlı bir şekilde yapımına tekrar başlanıp, ilimize çok ihtiyaç duyulan bir salon, kültür etkinliklerinin yürütülebileceği bir mekan olarak inşallah kısa süre içerisinde hizmete sunulacak. Yine yakından bildiğiniz gibi Halk Kütüphanesi binamız bitmiş vaziyette. Şubat ayı içerisinde donatımı ile ilgili ihaleyi yapıyoruz. En geç Nisan ayı içerisinde tahmin ediyorum burası da hizmete açılacak. Çocuklarımızın, gençlerimizin, bütün halkımızın önemli bir açığını kapatacak. Özel İdare Hizmet binamızın yapımı bir süredir devam ediyordu fakat müteahhit sorunları sebebiyle inşaat beklettik, bunu da yine en geç Mart ayında ihalesini yapmak üzere kaldığı yerden tamamlayıp bitireceğiz, gerekli ödeneğimizi ayırdık. Çavdır İlçemizde yarım kalan bir Hükümet Konağı inşaatımız vardı. İçişleri Bakanlığımız ödeneğini temin etti, bu ayın 28 inde ihalesini yapıyoruz, kaldığı yerden devam edecek. Bunları özellikle belirtiyorum ki sizde süreçleri yakından takip etmektesiniz. Yüzme havuzunun bitmesi çok yakın. İnşaat tamamlanmak üzere, içerdeki donatım malzemelerini temin etmeye çalışıyoruz, birkaç ay içerisinde buda yine yüzme sporu olarak, çocuklarımızın, gençlerimizi ve bütün halkımızın aslında hizmetine girecek. Kapalı Spor salonu inşaatını yaz aylarında tamamlamış olacağız. Birde ilimizde inşallah yine bir millet bahçesi uygulamasını da hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu konu biliyorsunuz 100 günlük eylem planlarında Hükümetimizin yer alıyor ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği projelerdendir, Yine Burdur’a yakışır bir şekilde bir millet bahçesini inşa etmiş olacağız inşallah.
SALDA GÖLÜNDE ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR.
Salda ile ilgili konulara gelecek olursak Salda gölü geçen yıl tahmini olarak 500 binin üzerinde ziyaretçiyi gördü. Salda gölünde çok önemli çalışmalar devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı olarak iki bakanlığımızla birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Bir defa burası çok büyük bir ihtimalle, tabi Bakanlık nezdinde bir çalışma olduğu için ben kesin bir ifade kullanmak istemiyorum. Özel çevre koruma bölgesi ilan edilecek. Özel çevre koruma bölgesi demek buranın, değerli doğal mirasın gelecek nesillere temiz olarak, bozulmamış olarak intikalinin sağlanması demek olacak. Yine koruma imar planı çalışmaları da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından sonuçlandırılma noktasına geldi, son olarak ta yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından burada tesisler planlanıyor. Hem beyaz kumsal bölgesinde, hem Belediye Halk Plajı Bölgesindeki hazine arazilerinin kullanmak suretiyle çok planlı, çok düzenli alanlar oluşturacağız. Temenni ediyorum ki amacımız bunları Turizm sezonuna bu önümüzdeki döneme yetiştirmek. Yetişmese dahi büyük bir oranda tamamlanmış olacağını ben şimdiden söyleyebilirim. Bunların hazırlıkları yapılıyor. Yine Tarım ve Orman Bakanlığımız ukdesinde de bu göl çevresinde iki alanda bir mesire alanı, birde mevcut tabiat parkı alanı geliştirme çalışmaları sürüyor. Bu çalışmalarında artık ortası geçildi, sonuna doğru yaklaşılıyor. İnşallah hepsini birlikte hizmete girmiş olarak 2019 içerisinde görmeyi arzu ediyoruz.
BİR LAVANTA TANITIM MERKEZİ VE LAVANTA YOLU PROJEMİZ VAR.
Yine ilimizin önemli turizm değerlerinden biri Isparta’da olduğu gibi lavanta. Lavanta turizmi görselliği ile elde edilen ürünlerin satışı ile hem ekonomiye, hem de turizm ziyaretçi çekme anlamında çok önemli renk katan, ilimizin de sembolü olmaya aday önemli bir turizm unsuru. Bunun geliştirilmesi ile ilgili yine ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Tam olarak zamanlama vermek zor. Çünkü bu belirttiğimiz tüm çalışma alanları, korunan sit alanları olduğu için prosedürler biraz uzun zaman alıyor. Bu çalışmaları yine bu lavanta ile ilgili sürdürdüğümüz alanda da benzeri bir koruma söz konusu olduğu için biraz yavaş gitse de 2019 yılı içerisinde ben büyük oranda tamamlanmış olacağını söyleyebilirim. Bir lavanta tanıtım merkezi ve lavanta yolu projemiz var. Salda gölü ile Burdur gölü arasında hazine alanları içerisinde vatandaşlarımıza ücretsiz lavanta fidesi temin ederek, ekim yaptırıp, yoğun bir lavanta bahçesi oluşturmak istiyoruz. Birde lavanta tanıtım merkezi alanımız olacak. Hem yeme içme tesisleri, hem ürünlerin satışlarının yapıldığı ve üretiminin de sembolik olarak gösterildiği bir alan planlıyoruz. Yani Isparta’dan daha yoğun bir lavanta birikimi, kapasitesi oluşacağını ben ifade temek istiyorum. İlimizin farklı bölgelerinde de özel girişimler, şahıslar tarafından yoğun bir şekilde lavanta ekimi söz konusu. Mesela Çavdır ilçemizde bile bir vatandaşımız geniş bir alanda lavanta bahçesi oluşturuyor.
TURİZMLE İLGİLİ OLMAZSA OLMAZLARINDAN BİRİ İLİMİZİN YATAK KAPASİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ
Yine İnsuyu Mağarası da daha çok ziyaretçi çekebilecek bir alt yapıya kavuşturulacak. Buradaki mesire alanını düzenleyeceğiz. Daha temiz ve bakımlı hale getireceğiz. İnsuyu da bu sene içinde gene ciddi sayıda ziyaretçi aldı bunu yükseltmeyi düşünüyoruz. Sagalasoss’un önümüzdeki yıllarda çok daha parlayacağı malum. Zaten bu yıl ziyaretçi sayısı olarak 50 bini bulduk. Yolu biliyorsunuz kalitesi yükseldi, sıcak asfalt yapıldı. Burada bir eksiklik gördük. Kafeterya yoktu. Gelen ziyaretçilerin çay içmek için. Orada bir mekan var aslında ama fakat DÖSİM Kültür bakanlığı bunu işletmek üzere ihale etmişti. Oraya bir otomat makine koymuştu, oda çalışmıyordu. Biz DÖSİM den burayı devir alıyoruz. Ağlasun Köylere Hizmet Götürme Birliğimiz burayı canlı bir kafeterya olarak işletecek. Oranın canlanmasına, renklenmesine önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kibyra Antik Kentinde de yine ziyaretçi tanıtma, karşılama ünitesi hızla sürüyor. Burası çok az ziyaretçi alıyor ki burayı da canlandırmamız lazım. Bütün ilimizden gelen ziyaretçilerin bu saydığımız turizm durak noktalarını görmelerini sağlayarak buradan ayrılmalarını temin etmek. Bunun içinde olmazsa olmazlarından biri ilimizin yatak kapasitesinin yükseltilmesi. Ben birebir girişimler yaparak önemli marka isimleri Burdur’a davet ediyorum. Bunun ilkini Gürallara yaptık. Gürallar konaklamayla ilgili de bir tesise sıcak bakıyorlar. Burada Organize sanayi içinde de bir işletmeleri olacak o yatırımları başlamak üzere. Yine ilimizin iş insanlarına, sermaye sahiplerine bu vesile ile bu hususu da hatırlatmak istiyorum. Burdur’un turizm yatırımlarına çok önemli derecede ihtiyacı var. Gelen turistler Salda’yı görüp, lavanta bahçelerini gezip, belki diğer noktalara uğrayamadan ayrılmak zorunda kalıyorlar. Turlarda işte bunların iki ve üçünü görüyor ve Burdur’a ekonomik olarak bir getiri yeterince bırakmadan, istifade edemeden ziyaretçileri uğurlamak durumunda kalıyoruz. En az bir gece o misafirlerimizi biz burada konaklatabilmeliyiz. Bunun içinde yatak kapasitesinin artması gerekiyor. İlimizde biliyorsunuz çok sınırlı bir kapasite mevcut.
İL GELİŞİM PLANI DOĞRULTUSUNDA ÜNİVERSİTEMİZDEN ALDIĞIMIZ 160 PROJE BAŞLIĞI LİSTESİ BİZİM İLK ÜZERİNDE DURDUĞUMUZ ÇALIŞMA ALANI OLACAK.
Biz önemli bir çalışma daha yürütüyoruz. Tabi üniversitemizle de her alanda sıkı bir iş birliği içerisindeyiz. İl Gelişim Planı çalıştayı yapılarak burada yapılan bilimsel akademik çalışmalar sonuçlarını verdi. Bu çalışmalardan 160 tane proje başlığı oluştu. Yani ilimizin 13 Ana sektörde, tarımda, enerjide, sağlıkta, turizmde 160 tane projeyle ilgili akademisyen arkadaşlarımız bu konularda çalışabilirsiniz bu konularda buralarda bir potansiyel var diye işaret verdi. Biz şimdi bu işareti aldık, önemsiyoruz biz bunu. Valilik bünyesinde proje birimini çok güçlendirdik. Buna çok ciddi profesyonel desteklerde sağlıyoruz. Burada artık ilgili bütün kuruluşlarımızın desteği ile karma ekipler oluşturarak konusuna göre eşleşmeler yaparak, üniversitemizle de çalışarak birlikte yoğun bir proje üretimine başlıyoruz. Hedefimiz Avrupa Birliği Projelerinden, Baka projelerinden, diğer erasmus olsun, ulusal ajans bütün proje duyurularını takip ederek en verimli şekilde en çok sayıda projeyi sunmak ve sonucunu almak üzereyiz. Bunu yapacağız bu irademiz var. Üniversitemizden aldığımız 160 proje başlığı listesi bizim ilk üzerinde durduğumuz çalışma alanı olacak. Bunlardan uygun gördüklerimizi, yapılabilir olduğunu değerlendirdiklerimizi öncelikli olarak ele alıp tekliflerde bulunacağız.
Sizlere tekrar teşekkür ediyorum. İlimizde sizler vasıtasıyla bütün kesimlere en doğru şekilde mesaj olarak da iletilmesini, öncelikle önümüzdeki seçim döneminin huzur içinde sağlıklı, demokratik kültürün gerekleri yerine getirilerek ve en doğru şekilde insanlarımızın iradelerini sandığa yansıtmaları ile ilgili ortamı sağlamakta bizim görevimiz. Bunun içinde tedbirlerimizi şimdiden alıyoruz. Bütün süreçlerin ve 2019 yılının Burdur’a insanlarımıza, sizlere iyi sonuçlar getirmesini, hayırlara vesile olmasını ve sağlık huzur içerisinde nice seneleri yaşamayı temenni ediyorum” dedi.